Antalya’nın Alanya İlçesi Türkiye’nin Akdeniz Bölgesinde, deniz kıyısında, günümüzde önemli bir turizm kenti olup 73 km uzun sahil şeridi ile modern kent dokusu ve kalesi ile ünlü Antalya’nın büyük ilçelerinden birisidir. Kentin kuzeyini çevreleyen Toros Dağları ve Ulugüney (Alara) Çayı, Dim Çayı gibi akarsular uygun koşulları yaratmış, bölge çağlar boyu yerleşimlere sahne olmuştur. Antalya’dan Mersin’e uzanan karayolu ilçe sınırlarından geçerken izleyenleri antik kentlerin arasından tarih sayfalarına, pırıl pırıl kumsallar ve dik yamaçların denizle birleşmesi sonucunda oluşan muhteşem manzaralara götürmektedir. Alanya’nın ilk yerleşim alanı Anadolu’nun en sağlam kalmış kalesi konumundaki Alanya Kalesi’dir. Deniz seviyesinden 250 metre yükseklikteki yarımada üzerine kurulmuş olan eski kent Korakesion adıyla bilinmektedir. Korakesion, antik dönemde Pamfilya ile Kilikya sınırları arasındaki çizgide yeraldığı için bazen Kilikya bazen de Pamfilya kentleri arasında sayılmıştır. Antik dönem yazarı Strabon Kilikya’ya batıdan girildiği zaman ilk şehir sayılan Korekesion’u sarp kaya üzerine kondurulmuş bir kale yerleşimi olarak tarif etmektedir.
Alanya ve çevresinde yazları sıcak, kışları bol yağışlı geçen Akdeniz iklimi hakimdir. Ortalama deniz suyu sıcaklığı 21 derece civarında olduğundan deniz sezonu da uzun sürmekte, neredeyse bütün bir yıla yayılmaktadır. Akdeniz Bölgesi tipik bitki örtüsü maki bu bölgeye de hakimdir. Narenciye ağaçlarının yanısıra Toros Dağlarının zirvelerine doğru çıkıldıkça bitki örtüsü değişerek daha çok çeşitlilik göze çarpar. Keçi Boynuzu, sandal, mersin, karaçam, sedir gibi farklı ağaç çeşitleri yeralır. Antik dönemde, bu bölgedeki sedir ağaçlarının gemi yapımı için deniz yolu ile başka ülkelere götürüldüğü bilinmektedir.
Arazi yapısı, iklim, ekonomik etkenler ile iç yaşantının saptanması, Türk evi oluşumunda ana ilkelerden birisi “yapıyı doğadan ayırma” eğilimidir. Bu nedenle tüm bölgelerde tek bir temel ilkeye dayanan ama biçimsel değişiklikleri bulunan evler olmuştur. Alanya Kalesi ile Kale dışında bulunan ve kısmen içinde yaşanılan evler de yapı tipi, malzemesi, planı halkın yaşantısını aksettiren yerel döşemesiyle “Türk Evi” bir yerel mimari özellikleri de taşıyan “Alanya Evi” olarak adlandırılan bir geleneksel konut tipinin yaşayan örnekleridir.
Günümüzde tamamen kaderi ile başbaşa bırakılmış, kıyısına köşesine yapılan ve dokuyu bozan eklemeler ile yaşamlarını sürdüren “Alanya Evleri” kentiçi konumları itibariyle ikiye ayrılabilirler. Birincisi Alanya Kalesi surları içerisinde kalan Tophane ve Hisariçi Mahallesi, ikincisi ise sur dışında bulunan, bugün imarın devam ettiği mahallelerdir. Alanya yarımadası “Geleneksel Konut” mimarisinin en seçkin örneklerini veren müze-şehir niteliğindedir.
Alanya’nın diğer bir özelliği tarihi değerleri bulunan günümüze oldukça iyi ulaşabilmiş Kale surlarının adeta sit sınırını oluşturması ve bu sınır içerisinde geleneksel konutların birarada bulunmalarıdır. Bu konutlar 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarına tarihlenen mimari örneklerdir. 1865 yılında Alanya’ya gelen France Beauford’a göre burada 260 evin varlığından bahsetmiştir. Osmanlı Padişahı Kanûnî Sultan Süleyman (I. Süleyman) zamanında ise Kaleiçi ve Kale dışında 310 adet Hıristiyan halka ait evlerin varlığı bilinmektedir. Geçmişte daha çok oturulan ve çok sayıda mahalleye ayrılan Kaleiçinde bugün iki yoğun yerleşme bulunmaktadır. Bunlar Kale yolunun üst kısmı olarak bilinen Ehmedek ve İçkale arasındaki Hisariçi Mahallesi ile yolun alt kısmındaki Tophane Mahallesidir.
Hisariçi Mahallesinde görülen evler çoğunlukla tek tek bahçeli ve küçük hacimlidir. Genellikle iki katlıdırlar. Ahşap hatıllı moloz taş ve ahşap malzemenin kullanıldığı yapılar olup, girişleri çift kanatlı kapılar ile sağlanmaktadır. Pencereler demir şebekeli olup bazı pencerelerde ahşap kepenklerin kullanıldığı görülmektedir. Bazı evlerde ahşap desteklerle taşınan çıkmalar vardır. Bu tip evler Alanya çevresi köylerinde de görülmektedir. Evlerin üst örtüleri düz toprak dam veya alaturka kiremitle kaplı kırma çatıdır. Bazı evlerde her iki örtü sisteminin aynı yapıda kullanıldığı görülür. Alanya Kalesi içerisinde bu tür evlerin yoğun olduğu bölge Ehmedek’de Süleymaniye Camii, Arasta-Bedesten ve Akşebe Sultan Mescidi çevresidir.
Tanımlanan bu tiplerin dışında farklı özellikler gösteren ve görkemli olmaları nedeniyle “Konak tipi” diye adlandırılan, özgün Alanya Evi olarak tarif edilen örnekler vardır. Bu tip konutları daha çok Tophane Mahallesinde, birkaçını ise Hisariçi’nde görmek mümkündür. Bu konutların hepsinde dikkati çeken iklim şartlarına uygun farklı mekânlar içermeleridir. Bu nedenle Konak tipi Alanya Evlerinin mekanları yazlık ve kışlık olarak ayrılmışlardır. Türk evindeki ortak alan hayat, burada da aynı fonksiyonla karşımıza çıkmaktadır. Yazlık dilim, manzara yönünde çıkma şeklindedir. Çıkmaların ağırlığı beden duvarlarına dayanan ahşap destekler ile sağlanmaktadır. Üst kat ahşap karkas üzerine, ahşap kaplama ve bazen de sıvalı olarak oluşmuştur. Çatısı genellikle eğimli ve alaturka kiremit örtülüdür. Yazlık dilimin ana malzemesi ahşaptır.
Kaleiçi’ndeki mahalleler, Alanya’nın ilk iskan yeri olma özelliğini taşımakla beraber, 19. yüzyıl sonlarında nüfus artışı, sıkışık yerleşme, iktisadi nedenlerle burada yaşayan halk ovaya doğru kaymaya başlamıştır. Burada inşa edilen evler içinde Kaleiçi’nde inşa edilen evlerin planları dışında değişik planlı olanlara da rastlanır. Bunlar arasında en çok rastlanılan tipler ise karnıyarık planlı, iki katlı, salonu önden çıkmalı evler ve karnıyarık planlı olup üç katlı olanlardır. Bu plan tipinde odalar, ortadaki salonun etrafında yeralmakta ve orta sofaya açılmaktadır. Manzara yönünde salonun çıkması bulunmaktadır. Bunlara en güzel örnek, günümüzde müze olarak kullanılan Atatürk Evi ve Müzesidir.
Alanya Kalesi başta olmak üzere ilçe merkezinde 2863 ve 3386 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre, son şekli ile 23.10.1987 gün ve 2387 sayılı Yüksek Kurul kararı ile toplam 130’un üzerindeki Sivil Mimarlık örneği korunması gerekli Kültür Varlığı olarak tescil edilerek yasal koruma altına alınmıştır.
Adres:
Alanya/Antalya
Bugünkü Kullanımı:
Konut
Koruma Durumu:
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı
İlgili Kurum:
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü
Ziyaret Tarihi:
01.07.2023
Kaynakça:
Bu sitede yer alan Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarına ait tüm görsellerin yayın hakları Orhan Deniz KAPLAN’a aittir. Sitemizde yer alan görseller, Orhan Deniz KAPLAN’dan izin alınmadan çoğaltılamaz, dijital ve basılı hiçbir mecrada yayınlanamaz.
Tarihi Alanya Evleri hakkında yer alan araştırma ve bilimsel sonuçlara ilişkin veri, görsel ve değerlendirmeler; Kubilay YEĞİN’e ait olup, yazı kaynağı T.C. Antalya Valiliği-Antalya Kültür Envanteri Kitabından alıntılanmıştır. Yazı içeriği yukarıda ismi yazılı araştırmacıdan izinsiz çoğaltılamaz, dijital ve basılı hiçbir mecrada yayınlanamaz.
antalyakulturenvanteri.com’da yer alan yazı içerikleri kaynak gösterilmeden izinsiz çoğaltılamaz, dijital ve basılı hiçbir mecrada yayınlanamaz.
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı Olarak Tescil Edilen Alanya Evleri:
Yorum Yazın