Bademağacı Höyüğü; Antalya İli, Döşemealtı İlçesi sınırları içerisinde, Ariassos Antik Kenti’nin 5 km kuzeydoğusunda, etrafı dağlarla çevrili küçük bir ovada, Bademağacı Mahallesi Hüyük Mevkii üzerinde bulunan 7 metre yüksekliğinde bir tepe üzerine Neolitik Çağın erken dönemlerinde kurulmuş bir yerleşim yeridir. Arkeolog James Mellaart tarafından “Kızılkaya” adıyla kayıtlara alınan höyük, yöre halkınca; “Kızılkaya Höyüğü” adıyla bilinmektedir. Höyük üzerinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkartılan eserler günümüzde Antalya Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Bademağacı Höyüğü’nün bulunduğu yer, etrafı dağlarla çevrilik küçük bir ova, eski bir göl ya da bataklık yatağıdır. Bu sulak alan muhtemelen günümüzden 10 bin yıl önce kurumuştur. Yerleşimin 9.100 yıl önce Erken Neolitik Çağ’da kurulduğu düşünülmektedir. Neolitik yerleşimler 7.500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Daha sonra MÖ yaklaşık 2.500’lerde İlk Tunç Çağı yerleşimi başlamış, MÖ 2200’lere kadar sürmüştür.
Terk edilen yerleşimde, MÖ 2 bin başlarında bir Orta Tunç Çağı yerleşimi görülmektedir. Höyüğün üzerinde MS 5. ve 7. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilen Erken Hristiyanlık Dönemi’ne ait bir kilise yapısı bulunmaktadır. Bademağacı Höyüğü, 1958 yılında, James Mellaart tarafından bölgede yapılan yüzey araştırmalarında saptanmış olup Kızılkaya adıyla arkeoloji bilimine kazandırılmıştır. Bademağacı Höyüğü kazıları 1993 yılında Prof. Dr. Refik Duru ve Prof. Dr. Gülsün Umurtak başkanlığında başlamıştır. Höyükteki kazı çalışmaları aynı ekip tarafından 2010 yılı Eylül ayına kadar sürdürülmüştür. Bu süre içinde tepenin çok büyük bir bölümü kazılmış ve Höyüğün, 9.30 m derinindeki ana toprağına ulaşılmıştır. Bademağacı Höyüğü, 1993 yılında I. derece Arkeolojik Sit Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
Höyükler eski yerleşim yerlerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş hali, genelde üst üste gelmiş çok evreli yerleşim yeri birikimleridir ve günümüze göre en yakını en üstte olmak üzere eskiye doğru uzanan bir katmanlaşma gösterirler. 1-40 metre yükseklikte ve 1000-1500 metre genişlikte olabilirler. Uygarlıkların araştırılmasında önemli referanslardır. Höyükler; Hüyük, Öyük veya Üyük adlarıylada anılır. Kelime tarihte ilk olarak öyük (yığma tepe) anlamında Dîvânü Lugati’t-Türk’te geçmektedir. Eski Türkçedeki örüş- (yükselmek) veya öri/örki (yüksek) kökünden türediği düşünülmektedir.
Türkiye, özellikle de Anadolu’da çok sayıda höyük vardır. Ancak bunların büyük kısmı korumasız durumdadır. Çoğunlukla etraflarında çit ve/veya uyarı levhası dahi bulunmaz. Önemli bir kısmı tarım arazilerinin içerisindedir. Büyük bir bölümü define arayıcıları tarafından kısmen veya ciddi hasar verecek şekilde tahrip edilmişlerdir. Orta Anadolu höyüklerinde neolitik, kalkolitik ve tunç çağı yerleşmelerinin üzerinde, Frig, Hitit, Selçuklu ve Osmanlı yerleşimleri görülebilir. Modern yerleşimlerin bir kısmı da höyükler üzerinde kuruludur. Anadolu’da bilinen en büyük höyük Aksaray ili sınırları içinde Yeşilova beldesinde yer alan Acemhöyük’tür. Anadolu’da yaklaşık 20.000 höyük bulunduğu tahmin edilmektedir.
Adres:
Bademağacı Mahallesi, Döeşemaltı/Antalya
Antik Coğrafya:
Pisidya
Bugünkü Kullanımı:
Höyük
Koruma Durumu:
I. Derece Arkeolojik Sit Alanı
İlgili Kurum:
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü
Ziyaret Tarihi:
18.06.2024
Kaynakça:
Bu sitede yer alan Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarına ait tüm görsellerin yayın hakları Orhan Deniz KAPLAN’a aittir. Sitemizde yer alan görseller, Orhan Deniz KAPLAN’dan izin alınmadan çoğaltılamaz, dijital ve basılı hiçbir mecrada yayınlanamaz.
Kocapınar Höyüğü hakkında yer alan araştırma ve bilimsel sonuçlara ilişkin veri, görsel ve değerlendirmeler; Hürmüz CEYLANİ ve Akın GÜLTEKİN’e ait olup, yazı kaynağı T.C. Antalya Valiliği-Antalya Kültür Envanteri Kitabından alıntılanmıştır. Yazı içeriği yukarıda isimleri yazılı araştırmacılardan izinsiz çoğaltılamaz, dijital ve basılı hiçbir mecrada yayınlanamaz.
antalyakulturenvanteri.com’da yer alan yazı içerikleri kaynak gösterilmeden izinsiz çoğaltılamaz, dijital ve basılı hiçbir mecrada yayınlanamaz.
Harita:
Fotoğraflar:










Yorum Yazın